Bazı insanlar, çocukların cenazelerde hazır bulunmamalarını gerektiren bir masumiyet ve yaşama arzusu taşıdıklarına inanırlar. Bazıları da, çocukların cenazelerde hazır bulunmaları engellenmeli, der.
Biz böyle düşünmüyoruz. Çünkü, ölüm her gün yaşadığımız ve tanık olduğumuz bir hak ve hakikattir. Çocukların cenazede hazır bulunmalarının, onu kabre kadar uğurlamalarının ve aynı şekilde bizzat defin işlemini izlemelerinin hiçbir zararı yoktur. Zira küçük yaşta bu hakikati kavramak, çocuğu bu hakikatle yoğuracak ve dolayısıyla çocuk sürekli olarak bu duygu ve bilinci içinde taşıyacaktır.
Ayrıca cenazeyi uğurlamak, çocukta her davranışını kontrol eden daimi bir iç denetim mekanizması kuracaktır. Bütün hal, hareket ve davranışlarında bu korkuyu, Allah’ın sorgulamasından ve azap etmesinden duyduğu korkuyu beraberinde taşıyacaktır.
Aynı şekilde çocuk, bedenin toprak altına terk edilişini bizzat gözleriyle izleyecektir. Görecektir ki, bütün dünya onu orada kendi haline terk etmekte; malı, çocukları ve hanımı, onu hayâta bağlayan her şeyi ondan uzaklaşmaktadır.
Cenazeyi uğurlamak sadece erkeklere özgü bir davranıştır. Hanımların, ister küçük olsunlar ister büyük, cenazeyi uğurlamaları yasaklanmıştır. Eğer onlar cenazeyi uğurlayacak olurlarsa bu davranışlarından dolayı sevap alamayacakları gibi günaha girerler.[6]
Ayrıca insanın cenazeyi uğurlamayıp, bu amelden dolayı sevab alabilmesi için mutlaka gerekli olan cenaze uğurlama âdâbını en güzel biçimde öğrenmelidir.