Hayırda Yardımlaşmak İslam Kardeşliğinin Sembolüdür
Hz. Ömer’in oğlu Abdullah (r.a.) anlatıyor:
Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu zalimlerin eline teslim etmez. Kim kardeşinin ihtiyacını karşılarsa Allah da onun ihtiyacını karşılar. Kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da buna karşılık kıyamet gününün sıkıntılarından birini ondan giderir. Kim bir müslümanın ayıbını örterse Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter.”
Ebû Davud ve Tirmizî
Sevgili çocuğum...
Hayât şartları ve tabii ihtiyaçlar okul ortamında, oturduğun muhitte veya sosyal çevrende seni diğer insanlarla dostça ilişkiler kurmaya zorlar. Tabi ki öncelikle seninle aynı yaşta olanlarla, ihtiyaç ve gereksinimleri seninkiyle benzer olanlarla...
Allah, bu karşılıklı yardımlaşma ve dostça ilişkilerde karşılıklı bulunma işini yerine getirmeni sana emretmiştir. Bu yardımlaşma ve dostça ilişkiler toplumu daha bir pekiştirecek, kaynaştıracak, yek vücut yaparak gücünü arttıracaktır.
Allah-u Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır:
“İyilik ve takvada yardımlaşın; günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.”[1]
Hadis-i şerîf, iyilik ve takvada yardımlaşmanın bazı biçimlerini şöyle açıklamaktadır:
“Müslüman müslümanın kardeşidir.”
Kardeşlik; üzerine yardımlaşma binasının kurulduğu temeldir.
Bu, inanç kardeşliğidir; soy ve kan kardeşliği asla değildir. Bu yüzdendir ki bu kardeşlik, gözetilip önem verilmeye daha layık ve uygundur.
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, hısım akrabalarınız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler (evler, konaklar, köşkler) size Allah’tan, Resûlü’nden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevimli ise ve sevgili artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.”[2]
Ardından Hz. Peygamber (s.a.v.) bu kardeşliğin ilk adımını şu şekilde anlatıyor:
“Ona zulmetmez, onu zalimlerin eline teslim etmez.”
“Zulmetmez” sözünün anlamı gayet açık ve nettir. Yâni hiçbir hakkına asla tecavüz etmez, inkar etmez.
Ama “Onu zalimlerin eline teslim etmez” sözüne gelince; bu sözün anlamı da şudur: Yâni onu, kendisine zulmeden zalimin eline teslim ederek zalimle başbaşa bırakmaz. Aksine zalimlere karşı onu savunup himaye eder, bunda da asla gevşeklik ve ihmal göstermez.
Birbirlerine acımak, yardım etmek, birbirlerinin davetine içtenlikle icabet etmek, birbirlerinin sıkıntılarını gidermek... vb. davranışlar kardeşlik ruhunu pekiştiren pek çok hadis-i şerîf vardır.
Sevgili gençler...
Siz, kabiliyetiniz, gücünüz, maddi-manevi ve akli imkanlarınız nispetinde yaşıtlarınızla birlikte müslüman ümmetin gökdelenlerinden birini meydana getirmektesiniz. Medeni bir toplumun binasının temellerini sabitleştirme alanında dünya milletleri için en güzel örneği bizzat ortaya koyuyorsunuz.
Dargınlık ve çatışma üzerine kurulu olan mevcut bütün yaşam modellerinden uzak dur. Bencillik, çıkarcılık ve parçalanıp dağılmanın bütün şiddet ve katılığının görüldüğü bu yaşam modellerine sakın ama sakın teslim olma.
Değişim için her an hazır ol ve değiş!.. Gaflete gömülmüş câhillerin yaşam modelini tam bir kararlılık ve ısrarla terket, onlar gibi yaşamayı bırak. Açık bir akıl ve nurlu bir kalp ile yüce Rabbi’nin Kitab’ına ve sevgili Peygamber’in Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünnetine dön. Zira dünya ve ahiret saadeti ancak bu ikisindedir.
Böyle yapanların Allah katındaki mükafatları ne güzeldir